Uludağ; 2543 metre yükseklikteki ve geç Kuarterner döneminde buzullaşmaya uğrayan dağlarımızdan Uludağ'ın zirve altında kalan bölgesinde sıcaklığının 4,8C- 23C arasında değişen, pH değeri 8,02-9,82 değerleri arasında değişkenlik gösteren, zooplakton açısından toplam 36 taksonu barındıran ve bir kısmı yazın kuruyan 7 adet buzul (sirk) gölü bulunur. 

Bu göllerin isimleri ise;

*-Karagöl: 2270 metre yüksekliğinde daire şeklinde bir göldür. Adını güneyinde bulunan 2550 yüksekliğindeki ve üzerinde Türk Bayrağı ile tırmanışta başınızdan geçenleri yazabileceğiniz zirve defterinin bulunduğu Karatepe’den almaktadır. İçme suyunun bulunmaması ve pek güneş almaması sebebiyle kamp için uygun görülmemektedir. Hakkında çeşitli rivayetler anlatılan göl ayrıca dipsiz göl adıylada anılmaktadır. Kilimli Gölden Alaçam istikametine giden patikadarn 10 dakikada ulaşılabilmektedir.

*-Kilimli Göl: Karagöl’ün doğu komşusudur. 2330 metre ve 4.5 derinliğindeki gölün dibi çok sık şekilde bulunan yeşil bitki örtüsüne sahiptir. İçme suyu bulunmasından dolayı çevresi piknik ve kamp alanı olarak kullanılmaktadır. Kilimli Göl doğal güzellikleri ve günübirlik ziyaretlere uygun olduğu için haftasonları oldukça kalabalık olmaktadır. Sakin bir kamp için hafta için günlerinin kullanılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca köylülerin sık sık atış talim alanı olarak kullanması sebebiyle tehlikelidir.

*-Aynalı Göl: 2310metre yüksekliğinde ve en yüksek zirve olan Karatepe’nin kuzey yamacında bulunmaktadır. Kuzey doğuya bakan at nalı şeklindedir. Güneş ışınlarını diğer göllere göre daha fazla alması ve ışınların su üzerindeki yansıması sebebiyle bu ismi almıştır. İçme su kaynağının bulunduğu, sakin ve doğal güzellikleriyle parlayan Aynalı Göl yerli kampçılardan ziyade yabancı dağcılar tarafından tercih edilmektedir. 

*-Heybeli Göl : Kilimli Göl’ün kuzeyinde ve 2410metre yüksekliğinde bulunmaktadır. Yaz aylarında kuruması sebebiyle genellikle plato görünümündedir.

*-Soğukdere ve Çayırlıdere Gölü: Uludağın kuzeybatı yamacında bulunmaktadır. Yaz aylarında genellikle kururlar. Bu gölleri besleyen ve Volfram madeninin güneydoğusunda bulunan Çayır Dere maden atıkları ile yok olmuş durumdadır. Çiçekler arasında bulunan Soğuk Dere ise etkileyici bir doğal güzelliğe sahiptir.

*-Buzlugöl: Kilimki gölün doğusunda, Aynalıgöl yakınlarında bulunan dairesel ve diğerlerine oranla daha küçük bir göldür. Ağustos ayına kadar üzerisinde buz kütleleri gözlenebilmektedir.

Uludağ Göller Bölgesi'ne Uludağ Milli Parkı’na giriş yaptıktan sonra Bursa’dan 32km uzaklıkta bulunan oteller bölgesine gidilir. Bölgeye teleferik kullanarak Sarıalan bölgesi ve oradan dolmuş minibüsler vasıtası ile de ulaşılabilir. Sarıalan’dan oteller bölgesine yürüyerekte gitme imkanı bulunmaktadır. Bunun içinde Sarı alan sapağına çıkarak oteller bölgesine olan 7 kilometrelik yolu, ya da et-mangal lokantaları arasından geçip Mandra boğazı-Sarı çayır istikametinden patikayı takiple Kız pınarı-oteller mevkiine ulaşabilirsiniz. Daha sonra Çobankaya ve Bakacak’a doğru giden yoldan maden ocaklarının bulunduğu bölgeye gidilebilmektedir. Bu noktadan sonra eğer arazi aracınız var ise doğuya doğru devam ederek göller bölgesine ulaşılabilemektedir. Farklı bir seçenek olarak ise maden bölgesinden yürüyerek ulaşabilirsiniz. Ayrıca Göller bölgesine 4x4 aracını veya motorunuz ile ulaşabileceğiniz çıkı noktası olarak kullanabileceğiniz en yakın bölge Alaçam ve Orhaniye Köyleridir.

Oteller bölgesinin üzerinde bulunan Paşaçayırı tepesi, Tutyeli, Şahinkaya, Kuşaklı kaya (2232 mt), Zirve tepe (2485 mt), Rasat düzü (2480 mt) rotasından göller bölgesine dört saatlik bir yürüyüş sonucunda ulaşabilirsiniz. Kuzey parkurunda patika oldukça belirgindir. Oteller Bölgesi üstündeki kayak evi’den başlayarak Şahinkaya-Kuşaklı kaya altından devam eden su yolunu kullanarak 1 saatlik yürüyüş ile volfram madenine ulaşabilirsiniz. Yaz aylarında oteller bölgesinin çıkışından sonra Bakacak yolu üzerinde bulunan 2. yerleşim bölgesinden sağa doğru ilerlenerek Volfram madenine araç ile yarım saatte de ulaşabilmek mümkündür. Eriyen kar suları sebebiyle bu yol bozuktur.

Sarı alan’dan doğuya doğru patikayı takip ederek Çoban kayaya, oradan da güneye 2. yerleşim bölgesinden geçerek maden yoluna da girebilirsiniz. Bu yol hem uzun hem de toprak olduğundan tozlu ve yorucudur.

Maden binalarının içinden geçerek, kar çukurunun solundan yaklaşık 250 metrelik bir tırmanışla zirve kapıya ulaşılır. Tırmanış sonrası göreceğiniz platonun batısında keşişin evi diye bilinen bir taş bina mevcuttur. Bursa’dan da belirgin bir şekilde görünen taş yapı yağışlı ve rüzgarlı havalarda barınak olarak kullanılmaktadır. Zirve kapıdan doğu istikametine doğru çok belirgin durumdaki patikayı takip ederek Rasat düzü tepelerini geçtikten sonra 1.5 saatlik yürüyüşle göller bölgesine ulaşılır. 250-300 metrelik bir inişten sonra Kilimli Göl’e varabilirsiniz. Göller bölgesine dönmeyip Güneydoğu’ya doğru giden patika takip edilirse yarım saat sonra göllerin üzerinde bulunan Uludağ tepeye varılır. Uludağ tepeden göller, Keles ilçesinin tüm köyleri, yayla ve ormanları ile İnegöl ilçesinin bazı dağ köyleri görülebilir.

Uludağ tepe ve zirve göllerine iki günlük bir faaliyetle dağın güneyinde yer alan Keles ilçesine bağlı Pınarcık köyünden de ulaşılabilir. Bunun için her gün saat 14:00 de Bursa’nın Tahtakale semtinden Dağdibi, Pınarcık köylerine kalkan köy minibüslerine binmeniz gerekir. Ancak Uludağ’ı tüm heybetiyle görmeniz için çilek bahçeleri arasından geçen Baraklı göleti-Pınarcık köyü parkurunu deneyebilirsiniz. Bunun için Batı garajından kalkan Keles otobüsleri veya minibüslerine binmeniz gerekir. Keles ilçesine 10 kilometre mesafede yer alan Baraklı köyünün 7 kilometre doğusunda yer alan gölete özellikle yaz aylarında çilek bahçelerine işçi taşıyan araçlar gider. Baraklı göleti kenarında konaklayabilirsiniz. Göletten güneye doğru meyve bahçeleri içinden geçerek pınarcık köyü yol ayrımına ulaşın. Buradan doğuya çam ormanları arasından geçen taşlık yoldan ilerlerseniz, Koca boğazova mevkiine gelirsiniz. Burada ki ağılın karşısında bulunan çeşmeden suyunuzu doldurmayı ihmal etmeyin. Vadiyi geçtikten sonra patikayı takip ettiğinizde Küçük boğazova’ya ulaşırsınız. Güneydeki taşlık yolu çıkıp yatay geçiş yaptığınızda Çavuşdüzü mevkiine gelirsiniz. Buradan kuzey doğu istikametine giden belirsiz bir patikayı izlediğinizde tatlısu sırtı ve Sarıçayır mevkiine ulaşırsınız. Yolu kaybetme korkusu taşımayın çünkü çevre köylerden sürülerini otlatmaya gelen çobanlar size yardım edip yolu tarif ederler. Ancak ikram edecekleri bir bardak çayı içmek ve bir dilim köy ekmeği ile peynirlerini yemek şartıyla... Sarıçayır sırtının solunda, kayalıklar üzerinde bulunan çoban barınağından kuzey doğu istikametine doğru ilerlediğinizde sıra tepelerin ardında görünen Uludağ tepedir. Sol tarafta göreceğiniz köyler ise Pınarcık, Epçeler, Dağdibi, Güneybudaklar, Küçük Deliller ve Büyük Deliller’dir. Doğudan batıya doğru muhteşem doğa manzaraları ile karşılaşacağınız mükemmel bir parkurdur. Ancak oldukça uzun ve yorucudur. Su sıkıntısı da çekebilirsiniz.

Göller bölgesine Kestel ilçesine bağlı Alaçam köyünden başlayan 19 kilometrelik yoldan da çıkılabilir. Meyve bahçelerinden başlayıp sık çam ormanları arasından geçen bu yol arazi taşıtları veya traktörler ile 2.5 saatte, trekking faaliyetlerinde normal yükle 6-7 saatte geçilir. Haziran’da açılan yol genellikle Ekim’de yağan ilk kar ile kapanır.

Batı garajından kalkan minibüsler ile ulaşacağınız Soğukpınar bucağından doğuya doğru 30 dakika yürüdüğünüzde karşınıza Ketenli Yaylası çıkar. Buradan kuzeye doğru belirgin olan patikayı izlerseniz Aras deresine gelirsiniz. Burası Bursa’nın içme suyunun büyük bir kısmını sağlayan Nilüfer nehrinin doğduğu yerdir. Köylülerin göze adını verdikleri iki büyük kaya gözünden çıkan suyun solundan tırmanırsanız Kuşaklıkaya ile Zirve tepe arasına gelirsiniz. Keşişin evi de denilen taş yapının yanından geçerek doğuya devam ettiğinizde Rasatdüzü ve sonrasında göller bölgesine ulaşırsınız. Gözenin sağında kalan sarp yamaçtan da zirve tepeye çıkılabilir ancak oldukça yorucu ve tehlikelidir.